21 Şubat 2011 Pazartesi

Mert Türkoğlu tarafından yapılan "Sınırlardan hoşlanmayan müzisyen: Emrah Üntürk" adlı röportaj

Sınırlardan hoşlanmayan müzisyen: Emrah Üntürk !

1- Öncelikle merhabalar. Kendinizden bahseder misiniz?
 
Emrah Üntürk,1985 Zonguldak doğumludur.14 yaşında, müziğin popüler kültürden sıyrılan yönünü keşfetmesiyle müziğe âşık oldu,15 yaşında Gölgeli mahlasıyla ilk şiir söz karamalarına başlayıp,17 yaşında da kendi müziğini üretmeye adım attı ve bu süreçte, produksiyon ve müzik üretme meyvelerinin tohumlarını ekti,18 yaşında ilk canlı performansını ve konserini gerçekleştirmiştir (Buradan Neft-i Mecal’e ve Giryan’a sevgilerimle onlar da vardı bu konsede). 19 yaşına kadar Zonguldak’da  ikamet ettikten sonra  ÖSS sınavı vasıtasıyla Ukrayna’nın başkenti Kiev’e yerleşip; üniversite ve yeni hayatına başlamıştır,ardından çok meraklı olduğu Rusça dilini öğrendi.Bu süreçte müzikde içine sinen çalışmalarına imza atmaya başladı.Bir süre internetten single trackler yayınladıktan sonra “Sensation of Tune 00” underground albümünü dünyaya ve insanlara sunmuştur.Bu sırada üniversite lisans eğitimini başarıyla bitirip  yine Kiev’de şuan yüksek lisans master programına ve aynı zamanda kendi müziğiyle,projeleriyle,prodüksiyonlarıyla uğraşmaya devam etmektedir.

2- Ne zamandan beri müzikle ilgilenmektesiniz ve başlama sebebiniz neydi?

        Müzikle 9 seneden beri ilgilenmekteyim ve elle tutulur bilinçli işler,yıllar geçtikçe adım adım oluşmaya başladı,özellikle birikimler kendini göstermeye başladığından beri.
          Ben kimseden nasıl müzik yapacağımı öğrenmedim ya da yanı başımda öğretmen dalında eğitimci yoktu, ben bir iş yaparken başıma akıl hocası da  dikmedim hangi sesleri seçmem gerekiyor diye, o yüzden aşamaları yıllara yaydım ve uyguladım. Giriş gelişme sonuç sadece bana ait. İçime sinen en iyi kademeleri üniversite yıllarının ilk yıllarında kaydetmeye başladım.
      Müzisyen veya prodüktör olarak piyasaya çıkmak, Ice MC & Alexia - It's a rainy day şarkısını araklayıp da Türkçe sözler eklemek değildir ya da Gipsy Kings’den No Volvere şarkısını direk alıp da bir popçuya şarkı yapmak değildir.  
      Başlama sebebimime gelince, kendimi kendime kesintisiz sunmak içindi ve sonra insanlarla buluştu.

3- Peki müziğin gerisinde kalan hayatınızdan bazı ögeleri müzikle birbirine sentezlediğiniz oluyor mu?

       Müziğin gerisinde kalanlar zaten müziği ister istemez etkileyen ve oluşum aşamasına yön veren ana öğedir.Bu; ruh hali,yaşam stili,bilinç altı,seyahatler,hayatınıza giren çıkan insanlar ve bir sürü örnek..Bu yüzden ikisi birbirinden ayrılamayan sentezdir,birbiri ile trans halindedir.Müziği gerçekten üreten kişiler de böyle düşünür.

4- Müzikle ilgili geleceğe yönelik planlarınız ve projeleriniz nelerdir? Birlikte çalışmak istediğiniz bir müzisyen var mı?

    Geleceğe yönelik planlar ve projeler  şuan yaptıklarımın bir adım ilerisi ve bir üst versiyonu..Bugün  yapılanlarla  ile  gelecekte de yapmak istenenler aynı,tek farkları ise bir adım ilerisi olmalıdır.Her bir sonraki gün, geleceğe aittir ve bir adım ilerde olması daha önemlidir. Sağlık, huzur ve yaşam el verdikçe proje yapmak sorun değil. “Sensation of Tune 00” yeraltı albümü bu yüzden geçiş dönemi oldu.
   Birlikte çalışmak istediğim müzisyenler var ve elimden geldiğince kendi ürettiğim müzik türünden başka insanlarla çalışmak istiyorum böylesi çok keyif veriyor. Bunlar kendi çevremdeki insanlar da olabilir ya da yeni tanışacağımız insanlar da. Nihayetinde ben kendi parçalarım hariçinde başkalarının albümlerine de parçalar yaptım ve yapıyorum. Bir yandan onlarca ülkeden irtibat içinde olduğumuz arkadaşlar da var Mısır’dan İngiltere’ye kadar, zaman ilerledikçe bir şeylere imza atılır beraberce.

5- Farklı ülkelerin isimlerini verdiniz. Bu ülkedeki insanları müziğiniz sayesinde mi tanıdınız?

Evet, birebir müzik sayesinde oldu. Mesela dünyanın büyük bağımsız radyolarından birinde benim “Sensation of Tune 00” albümümden parçalar çaldı ve hala da çalıyor, orada bir dönem öne çıkan sanatçılar listesine girdim. Oradan ulaşanlar oldu mesela, aklıma gelen en güzel bu örneği verebilirim. Daha sonra facebook müzisyen sayfamdan da tanıştığımız kişiler oldu, bu tür müziğe yönelik sosyal ağlarda. Daha sonra özel hayatımızda müzikle uğraşmayan yabancı arkadaşlar da var, onlar da haliyle kapris ve trip yapmadan kendi istekleri ile müzikle uğraşan çevrelerine söylüyorlar böyle biri var bak diye, takdir edip beğenenler de oluyor ve bu şekilde de tanıştık.

6- Bu aslında önemli bir konu. Müzik; insana birçok şey sağlayabiliyor. Bunlardan biride: küresel biçimde sosyalleşmek. Size herhangi bir ülkeden tanımadığınız bir insanla tanışma fırsatı sağlıyor. Bu kişiyle bir şeyler paylaşmak, ortak çalışmalar yapabilme olanağını da. Müziğin bu ve bunun gibi konulardaki gücü hakkında neler söyleyebilirsiniz?

İşin içinde samimiyet ve gerçek bir paylaşım olduğu zaman müziğin dili, insanlar arasında konuşulan ortak yabancı dilden daha  güçlü bile oluyor şüphesiz. Ama bu güç, samimyet ve gerçekçilik içinde tevazuuyla olmasına bağlı.

7- Birazda sektörden bahsedelim. İlk olarak; müziğin günümüzdeki üretkenliğini nasıl yorumluyorsunuz?

Bana göre, efsanelerle beraber anılacak  çok az sayıda kişi varken,üretkenlik ve sektörler pek iç açıcı değil sanırım.Yığınla samimiyetsizlik,sapkınlık,yanlış örnekler,taklitler,gerçekleri inkar eden küfürler var.Bunlar bir yandan Türkiye’ye de sıçradı..Bir insan müzik üretiyor diye şebelek hareketlerine saygı duyamazsınız.
Orjinallikten sapmış taklit insanların işleri bile normal ve başarılı gösteriliyor üstüne övülüyor. Bu nasıl bir yaklaşımdır, müzikoloji diye bir bilim dalı olan müzik bu kadar ucuzlaştırılcak bir şey mi?

8 - Peki günümüz müziklerini duygu ve his bakımından yeterli buluyor musunuz?

Kendi üretkenliğine güvenemeyen prodüktörler, müzisyenler, DJ ‘ler gözlerime ilişmediği zaman yüzde yüz yeterli bulacağım. Bir önceki cevapda da belirttiğim gibi samimiyetsizlikler, sapkınlıklar, taklitler ve gerçekleri inkâr eden küfürleri içeren işler de bir gün gözüme ilişmezse yeterli bulacağım. Ben televizyon açtığımda adam akıllı klip izleyemiyorum, bunlar ne biçim işler Allah aşkına.

9 - Mağlum teknoloji ve müzik yan yana seyrediyorlar. Müziğin yapımı adına inanılmaz fırsatlar var artık günümüzde. Ekipmanlara ve müzik programlarına ulaşmak her zamankinden daha kolay. Peki teknolojinin müziğe böylesine yansıması sizi rahatsız ediyor mu? Ve bu sorunların çözümleri neler olabilir?

        Daha kolay elde edinebilinen fırsatlar, zekâ ve düşünce ile yoğurulup değerlendirilmediğinde işe yaramaz ve bir de üstüne tembellik getirirse neye yarar ki. Bir mail almıştım  “  Cubase 5 kullanıyorum abi ama miks konusunda yeniyim bana tek mail ile kısaca anlatır mısın “ diye, Cubase kullandığını iddia edip miks konusunun tek maille anlatılmayacağını bilmeyen bu düşüncedeki bir insana Sony’nin stüdyosunu versek neye yarar.
       Araştırmak, kendini geliştirmek, sırları keşfedip bunları uygulamak fırsatlar kadar önemlidir. Bunun yanında gerçekten yeteneği olan insanlar için bu fırsatlar güzel bir yön ve ışık olması da gayet iyi bence.

10- Bu bahsettiğimiz fazla teknoloji kavramı eskiye olan hayranlığı ortaya çıkardı. Peki, sizin tercih ettiğiniz müzik yılları hangi zamanlara dayanıyor?

Tercih ettiğim müzik yılları aslında beğendiğim ve sürekli dinlediğim müzik türlerine göre değişiyor. Bir takım müzik türleri yakın yıllarda gelişme kaydederken, bir takımı ise yerli bir edildi.
11- Peki Emrah Üntürk'ün ürettiği müzik türleri nelerdir?

Kendi yorumumla sunduğum bir elektronik müzik diyebiliriz. Elektronik müziğin dört beş alt dalı hariç hepsini harmanlamayı seviyorum. Aslında bu düşünceye de tam olarak en son yayınlamış olduğum “ Sensation of Tune 00” albümünden sonra karar verdim, yeni çalışmalarda daha çok etkisini gösterecek.
       Biyografide dediğim gibi  “ Hiçbir zaman müziğini, birkaç müzik türü adı altında tanımlamıyor ve müziğini üretirken enstrüman ve sound kısıtlamakdan hoşlanmıyor.Emrah Üntürk'ün müziği elektronik ve müzikal enstrümanlarla beraber,Trance, Senfonik, Drum&Bass, Dub step, Ambient, Electronic ve kimi zaman film Score tadında birleşmiştir” .
   Bunun yanında alternatif ve diğer müzik türleri için de çalışmalar çıkıyor,projelere ve düşüncelere göre..

12- Bunlara bağlı olarak takip ettiğiniz müzisyenler, müzik işçileri kimlerdir? Ve hepsinden daha ayrı yer eden favori bir müzik sanatçınız var mı?

      Yıllar boyu araştırıp oluşturduğum dev asa bir arşivim var ve içinde sevdiğim müzisyenler var, şimdi beşini yazsam ikisini unuturum, onunu yazsam üçünü unuturum. Benim favori bir müzik sanatçım yok çünkü sayacağım isimlerin hepsi benim için iyidir ve hepsinin bana verdiği ayrı bir feyz ve duygu vardır. Her müzik türünün kendine has üstatları vardır. Tek bir kişiyi beğenip işte bu kraldır bu en favorimdir deme olayını ben ergenlikten çıkınca bıraktım
      Nihayetinde müzik üreten bir insanın da bunu demesi de bana göre saçma. Gerçekten iyi bir müzik üretmek istiyorsanız, ürettiğiniz müzik türünden başka türleri de dinlemeniz gerekiyor, bu zorunluluk değildir aksine keşfetmek, düşünceye aktarmaktır ve olgunluktur. Okyanusun büyüklüğünü su yüzeyinden görünce fark edebiliriz bir de derinlerine inince daha da büyük olduğunu değişken manzaralarıyla daha iyi idrak ederiz.

13- Yakınlarda bizlere sunacağınız yeni bir proje tasarlıyor musunuz?


     Çıkma sebebi ve yapım aşaması acayip bir dönem olan  “Sensation of Tune 00” underground albüm projesinden sonra gerçekten bir zamana ihtiyaç vardı,hem özel hayat olsun hem de müzik adına fikirler bakımından olsun.Bu üretmemekten kaynaklanmadı ve nihayetinde sonuçta hayatta başka uğraşlar da vardı.Bir önceki soruda da belirttiğim gibi yeni düşüncelere yönelmiştim ve uygulama adına yeni kararlar almıştım,bunun yanında teknik ve teknoloji olarak da değişikliklere girmiştim..Yakın zamanda bir sonraki projenin sesini çıkartmak adına. Yeni çalışmaları yayınlıyacağım sağlık ve huzur el verdikçe.


14- Şu anda bir üniversitede öğrenim görüyorsunuz, okuduğunuz bölüm hakkında ve bunun müziğe yansıması hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Geçen yaz, matematik bölümünü ve mühendislik içeriğini bitirdim, şuan da inovasyon yönetimi üzerine yüksek lisans master yapıyorum. Matematik, müzik içinde vazgeçilmez bir kavram ve bunu müzikde en iyi şekilde uygulamaya çalıştım hep. Örnek vermek gerekirse matematikde “ altın oranı” vardır ve bir parçada da melodiler, ritimler bu tarz orana göre yapılır.  1 / 4’lük çeyrek notaya ait bir parça hazırlıyorsak, en iyi delay süresini, matematiksel denkleme dökülmüş hali şudu :   (60 / Parçanın Temposu )  * 1000 = Delay Süresidir. Delay süresi milisaniye birimi olarak alınır. Örneğin, çıkan sonuçu  2 ile çarparsak bu seferde  ½’lik bir ölçüye sahip parçanın delay süresini buluruz. Yarım nota ise için 1000 ms’dir. Bu sadece bir örneklerden biri.

15- İlk sorumda bana Ukrayna' da yaşadığınızı belirttiniz, orada yaşantı nasıl ve Türkiye'den farkı nelerdir?

Türkiye’de iller arasında bile farklar varken, iki ülke arasındaki farklar tabii ki kaçınılmaz.Bu farklar  kişiye göre değişir .Göze çarpan farklar için  kültürel fark diyebiliriz.Aslında o kadar detaylı bir konu ki,bunun üzerine yeni bir başlıkla söyleşi yapmamız gerekiyor

16- Ukrayna'da müzikal olarak yaptığınız işler nelerdir? Haftalık olarak çıktığınız sahneler, dâhil olduğunuz bir oluşum var mı?

Kiev’de bir gece klübünde yaklaşık iki ay boyunca kendi müziklerimin de yer aldığı uzun setler hazırlamıştım ve 2 ay boyunca haftada 3 gün sahnede performans göstermiştim bunun yanında birkaç tek gecelik performanslar da oldu. Şuan için tam anlamıyla sadece kendi müziğime odaklanmak istiyorum.


17- Peki Ukrayna'da insanların müziğe olan yaklaşımı nasıl? Ve müziği daha çok hangi alanlara dâhil etme çabaları içerisindeler?

Her ülkede olduğu gibi burada da müziğe farklı şekilde yaklaşan insanlar ve kitleler var. Dâhil etmek istedikleri alanlar zevklerine göre değişiklik gösteriyor.

 18- Peki Emrah Üntürk'ün hobileri nelerdir?

Hayat

 19- Biliyoruz ki Ukrayna gece hayatını seven bir ülke, sizin bu gece hayatındaki yeriniz nedir?

 Benim gece hayatındaki yerim müzik olarak, sahneye çıkıp performans göstermektir. Bunun hariçinde olanlar özel hayatıma giriyor.


20- Son olarak söylemek istediğiniz, eklemek istediğiniz herhangi birşey var mı ?

Göstermiş olduğunuz ilgiden ve bu denli samimi bir söyleşiden dolayı teşekkür ederim.Ve destek veren herkese de teşekkür ederim.Kiev’den saygı ve sevgilerimle.Gelişmeleri www.emrahunturk.com ve www.facebook.com/emrahunturkofficial adresinden takip edebilirsiniz.

Röportaj: Mert Türkoğlu

Hiç yorum yok: